14 Nisan 2012 Cumartesi

Yeni Bir Gün,Yeni Fikirler


   Bu sabah İzmir de yağmurlu, kapalı bir güne uyandık. Her ne kadar sıkıcı olsa da Allah'ın hikmeti, bereketi..

   Daha önce de belirttiğim gibi biz, eskiden belediyelik olan (son kanunla belediyeliği kaldırılan) küçük bir kasaba da yaşıyoruz. Eşim ve kardeşimiz özel şirketlerde çalışmalarına ramen aynı zamanda tarımla da uğraşıyorlar. Evlenmeden önce toprakla bu kadar haşır neşir olmamakla birlikte, şimdilerde elimden geldiğince,sevdiğim için onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Zeytinliklerden hariç bir de tarlamız var. Bu yıl domates ektik. Dikiminde bizzat bende bulundum. Toprakla uğraşmak huzur veren bir durum..
   Bir yandan da metropollerde yaşayanlar gibi, (imkanlarım olmasına ramen) bende yoğurt,peynir,yumurta ve birçok sebzeyi hazır alıyorum. Bu durumdan rahatsızlık duyduğumuz için çözümler aramaya yöneldik. Bi zahmet dediğinizi mi duydum acaba? :)
   Ne kadar eskiye dönebilirsek, az da olsa kendi yetiştirdiğimiz doğal ürünleri tüketebilirsek, o kadar kar diye yola çıktık. Bahçemi daha önce de göstermiştim. Az da olsa hiç bir kimyasal olmadan yetiştirmeye çalışıyoruz..
   Dünyanın kendisinin ve üzerinde bulunan toprağın, her ne kadar biz insanların zalimce davranmasına ramen, kendini yenilediği bilimsel bir gerçek. Kimileri çıkıp, "sen ne yaparsan yap, toprak ve hava kimyasal dolu " dese de ben hala yapılabilecek birşeylerin olduğuna inanıyorum. 
   Hem toprağı doğal gübreleme, yenileme hem de hiçbirşeyi israf etmeme politikasından da yola çıkarak; öncelikle içtiğimiz çaylardan geri kalanları toprağa döküyoruz. Faydası ise ; bu tür atıklar mikroorganizmalar tarafından, ayrıştırılıp organik gübrenin oluşmasına,toprağın su tutmasına neden oluyormuş. Ayrıca kalan çayı çiçeklere dökmenin de büyümesinde ve solucanlardan kurtulmasında etkisi varmış..
   Çaydan sonra, içtiğimiz kahveden kalan telve bir işe yarar mı diye google efendiye de sorunca bir de ne göreyim. Bu soruyu sorup, faydalı olduğunu görüp, bunun için çalışanlar olduğunu gördüm ve çok mutlu oldum.
   Varlığından haberdar olduğum, hiç gitmediğim kahveci Starbucks var ya..Bu konuda uzun boylu bir çalışma yapmışlar. Starbucks dükkanlarında gümüş rengi poşetlere kahve telvelerini biriktirip, isteyenlere (ücretsiz olarak!!!) gübre olarak kullanabilmeleri için veriyorlarmış. Ne muhteşem bir çevre ve geri dönüşüm projesi..
   Etrafımızdaki herşey çok değerli..Mutfak lavaboma bir leğen koydum. Suyu, çayı, kahveyi, bahçeme dökebilmek için biriktiriyorum. Daha neler yapabilirim diye de her gün sorup, araştırıyorum.Hayatımız, sağlığımız, yaşam kalitemiz çok önemli..
   Nasipse yarın gece yola çıkıp, aileme, memleketime gideceğim..Uzun bir süre yokum. Geri döndüğümde doğal yaşamak adına yapmak istediğim çok şey var. Umarım gerçekleştirebilirim ve umarım sizlerle daha güzel fikirler paylaşabilirim..:)


Herkese mutlu haftasonları diliyorum..
Hoşçakalın..

8 yorum:

canan beycan dedi ki...

Merhaba canım .Bloguma hoş geldin demek için geldim ve senin gibi duyarlı bir insanla karşılaştım.Hepimiz yavaşta olsa bu çevre duyarlılığını kazanacağız.Uygun bir zamanda gelip bloğunu gezeceğim.Sevgiler..

Adsız dedi ki...

starbucksı severdim daha çok sevdim şimdi:)

balböcükleri dedi ki...

yolun açık olsun.

görkemli dedi ki...

hoşbuldum canan hanım sizde hoş geldiniz çok teşekkür ederim :D

görkemli dedi ki...

çok teşekkürler balböcükleri..Allah' a emanet olun görüşmek üzere..

Duru'nun Annesi Gonca dedi ki...

merhaba bloguna 65. kişi olarak geldim bloğunuz harikaa

zeys dedi ki...

ızmırde havalar hep yagmurlu gıdıo ya :(
bu arada blogunu yenı kesfettım, takıpteyım. benımkıne de beklerım.Sevgıler...:)

http://zeysfashionroom.blogspot.com/

Blogger Bolat dedi ki...

Mayısın ilk haftası ordayım :))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...