20 Mart 2012 Salı

Bir kıvılcımla başlar her yangın..


Yaşam denilen faaliyet;doğmakla başlayıp, ruhun bedenden ayrılmasıyla gelen son. Kiminin sadece tek bir cümleye sığdırdığı, kiminin efsanelere bile sığmayan hayat serüveni. Nerde başlar nerede biter kim bilebilir ki.Neler yapılmalı nelere göz yummalı neleri kulak ardı etmeli. Elbet herkesin doğru bildiği,kendine göre doğru kabul ettikleri var. Ya bana göre doğrular. Doğrular sürüsü mü yoksa tek bir doğru mu ?
Bir kavga,bir aşk,bir sevinç hali,bir savaş,bir protesto hepsine bir kıvılcım yetmez mi? Ardından ne yangınlar çıkar. 
Haklı veya haksız her kavganın kıvılcımı ya bir sözdür ya ilk yumruk. Yeri gelir haklı kazanır yeri gelir haksız.Zamanla öyle büyür ki ateş ne için kavga ettiğini bile unutur kinle yanmaya başlarsın. 
  (Adalet için,Hak için kavga edenlerden olabilmeli)
Aşkın kıvılcımı bir işık,bir güneş gibidir önceleri. Ayrılıksa sonu illa ki kavurur içini.Yok kavuşmaksa usul usul söner,is kokusundan başka bişi kalmaz. 
 (hiç sönmeyecek aşklar nasip etsin Rabbim!)
Bir anne, candan bir dost, bir sevgili bir an bir şey yapar; güzel bir haber, bir gülümseme, bir hediye...öyle bir sevinirsin ki,uçar uçar bulutlara ulaşırsın.Paylaşırsın,anlatırsın mutlulukla yanarsın. 
     (Mutluluklar peşinizi bırakmasın)
Bir iktidar, bir esir, bir toprak parçası, bir doğa nimeti, bir rejim sorunu.. vs. Savaş için belli başlı sebeptir tüm bunlar. Canlar gider uğruna, sefalet gelir,acı gelir.Büyür büyür küle döndürür her yanını..
( Barış dolu olsun her bir yanınız)


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...